
Orhan Sarıbal’dan Sert Sözler: 'Süper Diktatörlük Yoksulluğu Çözemez'
Türkiye siyaseti Mart 2025’e girerken Meclis’te yankısı uzun süre kesilmeyen bir çıkış gündemi sarstı. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, TBMM’deki konuşmasında ülkenin yönetim modeline ilişkin oldukça çarpıcı bir tabir kullandı: süper diktatörlük. Sarıbal’ın bu ağır ifadesi, özellikle ekonomide yaşanan sıkışmışlık ve toplumdaki yaygın yoksulluk üzerinden şekillendi.
Gündemdeki yasal değişiklik teklifleri tartışılırken söz alan Sarıbal; mevcut yönetim anlayışının, bütün yetkileri üstünde toplayan ve tek kişinin karar verdiği bir yapı haline dönüştüğünü vurguladı. Ona göre, bu sistem demokratik değerleri geriye götürmekle kalmıyor, aynı zamanda halkın geçim derdine de çözüm olmaktan giderek uzaklaşıyor. Türkiye’de enflasyonun ve işsizliğin tırmandığına, temel ihtiyaçlara ulaşmanın zorlaştığına dikkat çekti. Sarıbal, “Bu sistem, yoksulluğu büyütüyor; sorunları çözmek yerine derinleştiriyor,” dedi.
Ekonomik Çıkmaz ve Artan Siyasi Gerilim
Kulislerde dilden dile dolaşan Sarıbal’ın sözleri, muhalefetin uzun süredir yükselttiği “otoriterleşme ve ekonomik kötü yönetim” eleştirileriyle birleşiyor. Muhalefet, Türkiye’nin bütün güçleri tek elde toplayarak, ekonomide reformdan çok kontrolü merkeze aldığı görüşünü savunuyor. Sarıbal’ın ifadelerine göre, yönetimin demokrasiyle bağı zayıflarken toplumun karşı karşıya olduğu krizler daha da karmaşık bir hale geliyor.
Meclis’te bu tartışmalar yaşanırken, Sarıbal’ın uyarıları sadece sözde kalmadı; siyasal tansiyonun fiziksel boyut kazandığı anlar da görüldü. 19 Haziran 2025’te, bir komisyon toplantısı çıkışında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Sarıbal arasında ciddi bir sözlü atışma yaşandı. Tartışmanın harareti kısa sürede yükselip arbedeye dönüştü. Bu olay, iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasındaki kutuplaşmanın ne kadar ileri noktaya geldiğinin somut göstergesi olarak kayda geçti.
Türkiye’de yıllardır devam eden ‘tek adam yönetimi’ tartışmasının geldiği noktada, artık yalnızca siyasi değil, ekonomik ve toplumsal bedeller de gündeme geliyor. Muhalefet bloğu, hala çözümün güç paylaşımı ve demokratik mekanizmaların canlanmasından geçtiğini savunuyor. Ancak şu anki iklimde yukarıdan aşağıya alınan kararlar, yaşam pahalılığını ve gelir adaletsizliğini azaltamıyor. Sarıbal’ın çıkışı, bu tıkanıklığın Meclis’ten sokağa uzandığı yeni bir dönemin habercisi olarak okunuyor.